EMZİRME DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ:
LAKTASYON YÖNETİM MODELİ ÖRNEĞİ
KURS DETAYLARI
Bu eğitim programının amacı, Ebelik ile Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Lisansüstü Program öğrencilerine yönelik hazırlanan bu eğitim programında, bakımda bütünlük, sürdürülebilirlik ve sürekli desteği içeren Laktasyon Yönetim Modeli’nin bileşenleri hakkında bilgi ve beceri kazandırmak amaçlanmaktadır. Literatüre dayalı olarak 2019 yılında geliştirilen Laktasyon Yönetim Modeli, doğrudan eğitim müfredatında yer almamaktadır. Bu eğitim programı ile emzirmeyi destekleyen modelin öğrenilmesi, uygulama beceri kazanılması ve modelin kullanımının yaygınlaştırılması sağlanacaktır.
Bu eğitim programı kapsamında, Ebelik ile Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği Lisansüstü Program öğrencilerine yönelik Laktasyon Yönetim Modeli ile ilgili alanında uzman bir ekip tarafından güncel literatür ve kanıta dayalı uygulamalar ışığında, teorik ve uygulamalı eğitim verilmesi planlanmıştır. Bu eğitim programı, katılımcıların Laktasyon Yönetim Modeli’ne yönelik bilgi ve beceri kazanmaları sağlanacak ve emzirme konusunda birey odaklı yaklaşımla bütünsel ve sürdürülebilir destek ve bakım hizmeti sunmasına olanak sağlayacaktır. Emzirme konusunda holistik yaklaşımı benimseyen Laktasyon Yönetim Modeli eğitimi, Türkiye genelinde farklı illerde hemşire ve ebelik programlarında öğrenim gören yüksek lisans ve doktora öğrencilerine verilecektir. Böylece birçok kadın ve bebeğin hayatına olumlu katkılar sağlanacağı ve modelin kullanımının yaygınlaşacağı düşünülmektedir. Program süresi 2 gün olup, toplam 16 saattir. Eğitim programı öncesi ve sonrasında eğitimin değerlendirilmesi amacıyla katılımcılara ön-test ve son-test uygulanacaktır. Öğrencilere eğitim sonunda katılım belgesi verilecektir.
Etkinliğin Yaygın Etkisi:
Anne sütü eşsiz ve önemli bir besin kaynağıdır. Ancak dünyada altı aydan küçük bebeklerin %44'ü yalnızca anne sütüyle beslenmektedir ve her yıl yaklaşık 7,6 milyon bebek anne sütüyle beslenememektedir. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması verilerine göre (2018) 6 aydan küçük bebeklerin sadece anne sütüyle beslenme oranı %41 olup, ortalama anne sütüyle beslenme süresi 1,8 aydır. Dünya genelinde emzirme ve sadece anne sütü ile beslenme konusunda yaygın eğitim ve projeler yapılmaktadır. Ancak Ulusal ve Uluslararası veriler, henüz oranların istendik seviyeye gelmediğini göstermektedir. Gebelik öncesinden başlayarak, bireye özgü destek ve bakım uygulamalarının belirlenmesi ve doğum sonrası da bu bakım ve uygulamaların anne ve bebeği kapsayacak şekilde devam etmesi oldukça önemlidir. Literatürde de en çok tartışılan konular; bireye özgü ve bütüncül yaklaşım, kanıta dayalı bakım, bakımın sürekliliğini sağlamak ve ulaşılabilir olmaktır. Ancak her bir parametre ile ilgili ayrı ayrı çalışma yapılmış her birinin emzirme üzerinde olumlu etkisi bildirilmiş olmasına karşın, emzirme verilerinin istendik seviyeye ulaşmadığı görülmektedir. Bu doğrultuda bir modele ihtiyaç duyulduğu düşünülerek “Laktasyon Yönetim Modeli” geliştirilmiştir. İlk kez sezaryen olan anneler için uygulanan model ile ilgili olumlu sonuçlar alınmıştır. Laktasyon yönetim modeli, yüz yüze emzirme eğitimi, gevşeme tekniği, ten-tene temas, erken emzirme, memeye masaj, sıcak uygulama ve emzirme desteği (ilk 6 ay) bileşenlerinden oluşmaktadır.
Laktasyon Yönetim Modeli doğrultusunda bakım verme davranışının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için planlanan eğitimin yürütücüsü Öğr.Gör.Dr. Aslı EKER ve eğitimcisi Prof.Dr.Ergül ASLAN tarafından Laktasyon Yönetim Modeli tanımlanmıştır. Laktasyon Yönetim Modeli ile ilgili yazarlar tarafından bir doktora tezi, iki uluslararası makale yazılmıştır (Bir yayın yayınlanmış, diğer yayın yayımlanma aşamasındadır).
Laktasyon Yönetim Modeli, Mersin Üniversitesi Ebelik Anabilim Dalı Yüksek Lisans programında yer alan “Laktasyon Yönetimi ve Emzirme Danışmanlığı” dersinde ayrıntılı olarak ele alınmaktadır. Eğitim müfredatlarında modeli kapsayan bilgiler sınırlı şekilde yer almaktadır. Bu eğitimle, modelin ayrıntılı olarak anlatılması katılımcıların akademik çalışmalarında ve klinik uygulamalarında kullanmalarına, literatüre yeni bilgilerin kazandırılmasına olanak tanıyacaktır. Türkiye’nin farklı yerlerinden gelen hemşire ve ebelerin modeli öğrenmesi ile bilgi ve becerilerin ülke geneline yaygınlaşması ve ilerleyen süreçte emzirme oranlarına katkı sağlayacağı düşünülmektedir.